Belediyeler ziraat mühendisi alıyor mu ?

Emirhan

New member
Belediyeler Ziraat Mühendisi Alıyor mu? Bir Umut Hikâyesi...

Selam dostlar,

Uzun zamandır içimde büyüyen bir hikâyeyi, belki de çoğumuzun içinde yankı bulan bir duyguyu paylaşmak istedim bu akşam. Bilirsiniz, bazen bir meslek sadece bir unvan değildir; bir yaşam biçimidir, bir idealdir. Benim için de ziraat mühendisliği tam olarak öyle. Fakat son zamanlarda hepimizin aklında aynı soru var: Belediyeler hâlâ ziraat mühendisi alıyor mu?

Bu sorunun cevabını ararken yaşadıklarımı, tanıdığım insanların hikâyelerini ve içimdeki gelgitleri sizinle paylaşmak istedim. Belki biriniz kendinizden bir parça bulursunuz.

---

Toprağın Kokusu ile Başlayan Hayaller

Mehmet, küçük bir kasabada doğmuştu. Çocukken dedesiyle tarlaya gider, elleri çamura bulandığında dünyayı kurtardığını sanırdı. Üniversite sınavında ziraat mühendisliği kazandığında gözleri parladı; o toprağın kokusunu bilime dönüştürecekti.

Okul yıllarında hep hayal etti: Bir gün belediyede çalışacak, parkları yeşillendirecek, şehirde nefes alınacak alanlar yaratacaktı. Onun için bu meslek, sadece geçim kaynağı değil; bir idealin peşinden koşmaktı.

Bir de Elif vardı...

Elif, şehirde doğmuş ama doğayla bağı hiç kopmamış bir kadındı. Üniversitede aynı bölümdelerdi. Mehmet'in stratejik düşüncelerine karşın, Elif’in kalbiyle konuşan bir yanı vardı. Mehmet plan yaparken, Elif toprağın dilini dinlerdi.

Birlikte aynı ideali paylaşıyorlardı ama yolları mezuniyet sonrası ayrılmıştı. Elif özel sektöre geçmiş, Mehmet ise kamuda yer bulma hayaline tutunmuştu.

---

Bir İlanın Heyecanı

Bir gün sosyal medyada dolaşırken Mehmet’in gözüne bir ilan çarptı:

> “Belediyemize ziraat mühendisi alınacaktır.”

> Kalbi hızla atmaya başladı. Yıllardır beklediği fırsat, belki de kapısındaydı. Ama sonra detaylara baktı:

> “KPSS 90 üstü, en az 5 yıl deneyim, peyzaj ağırlıklı çalışma...”

> Yutkundu. Yine o tanıdık his: Umutla hayal kırıklığı arasında asılı kalmak.

> Elif’e mesaj attı:

> “Elif, belediye ilanı çıkmış, ama şartlar... yine bizi dışarıda bırakıyor gibi.”

> Elif yazdı:

> “Mehmet, belki bir kapı kapanır ama bir başkası açılır. Bazen toprağın altında filizlenmek gerekir, görünmeden, sabırla.”

---

Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Sezgisi

Mehmet hemen plan yaptı. İlan şartlarını inceledi, hangi belgeler eksikse tamamlamaya karar verdi. Belediyelere yazılar yazdı, hangi alanlarda ziraat mühendisi açığı olduğunu araştırdı. Onun için mesele duygusal değil, çözülmesi gereken bir denklem gibiydi.

Elif ise başka bir yoldan ilerledi. Kendi mahallesinde çocuklara doğa eğitimi vermeye başladı, belediyeye çevre farkındalık projesi önerdi. Onun yöntemi doğrudan değil ama içtenlik doluydu.

Ve bir sabah telefon çaldı:

> “Elif Hanım, öneriniz çok beğenildi. Sizinle çalışmak isteriz.”

İronik olan, Elif belediye bünyesine danışman olarak alınmıştı. Mehmet ise hâlâ sırasını bekliyordu. Fakat o Elif’in başarısına sevinmişti, çünkü onun gözlerindeki umut, kendi karanlığına ışık olmuştu.

---

Bir Umudun Kök Salışı

Aylar geçti. Belediyelerde alımlar azdı, bütçeler kısıtlıydı, projeler erteleniyordu. Ama Elif’in çabaları sayesinde şehirde yeni bir farkındalık doğdu. Halk doğa bilincine sahip olmaya başladı, çocuklar ağaç dikmeyi oyun gibi görüyordu.

Elif, bir gün belediye başkanına Mehmet’ten bahsetti:

> “Sahada çalışacak, proje geliştirecek biri lazım. Tanıdığım biri var, toprağı sever, plan yapmayı bilir.”

Ve kader ağlarını ördü. Mehmet sonunda çağrıldı.

O gün belediyenin bahçesinde buluştular. Elif gülümsedi:

> “Görüyorsun ya, bazen stratejiyle değil, inançla olur her şey.”

> Mehmet ise yanıtladı:

> “Sen duyguyla suladın, ben planla köklendirdim. İkisi bir araya gelince yeşerdi.”

---

Belediyeler Alıyor mu? Evet, Ama Daha Fazlası Var

Bugün birçok kişi aynı soruyu soruyor: “Belediyeler ziraat mühendisi alıyor mu?”

Evet, alıyorlar. Ama mesele sadece alım ilanı değil; o ilanı hak edecek şekilde hayata kök salabilmek.

Bazı belediyeler peyzaj, çevre düzenleme, yeşil alan yönetimi gibi alanlarda ziraat mühendislerine ihtiyaç duyuyor. Ancak şartlar değişken; kimi deneyim istiyor, kimi uzmanlık.

Yine de hikâyedeki gibi, bazen doğrudan bir kadro değil, bir fırsat kapısı çıkar karşımıza. Projelerle, fikirlerle, topluma dokunarak bu alana girmek mümkün.

Elif ve Mehmet’in hikâyesi bunun kanıtı. Çünkü onlar sadece atanmayı değil, toprağa bir anlam kazandırmayı seçtiler.

---

Forumdaşlara Bir Not: Umudu Yeşertelim

Sevgili forumdaşlar,

Belki siz de Mehmet gibi bekliyorsunuzdur bir ilanı, belki Elif gibi kendi yolunuzu çiziyorsunuzdur. Unutmayın, her tohumun yeşermesi zaman ister.

Belediyeler elbet alım yapar, ama biz o gün geldiğinde hazır olmalıyız — bilgiyle, inançla, sevdayla.

Çünkü ziraat mühendisliği sadece bir meslek değil; insanla doğa arasındaki bağın yeniden kurulmasıdır.

Ve o bağı güçlendirecek olan biziz.

Belki bir gün hepimiz kendi hikâyemizi bu forumda paylaşırız...

O güne kadar, toprağa güvenin. Çünkü toprak unutmaz; emek verdiğiniz her şey bir gün filiz verir.