Sadist
New member
El Sağlığı: Kahramanlarımızı Unutmayalım!
Merhaba forumdaşlar,
Bugün sizlerle kimsenin üzerine pek düşünmediği ama hepimizin hayatını taşıyan o mütevazı kahramanlardan bahsetmek istiyorum: ellerimiz. Evet, yanlış duymadınız! Eller… Çay karıştırmaktan klavye dövmeye, çocuk kucağa almaktan uzaktan kumanda kavgasına kadar her iş onların omuzunda. Ama nedense iş “el sağlığı” denince çoğumuzun aklına ya kuaförde manikür ya da eve yeni alınan bulaşık eldiveni geliyor. Gelin biraz eğlenerek, biraz da düşünerek ellerimize gereken değeri verelim.
---
Erkekler İçin: Tornavida Gibi Kullanma Kardeşim!
Erkek forumdaşlarıma sesleniyorum: El dediğin şey matkap değildir, açacağı değildir, hele hele tornavida hiç değildir! “Şu vidayı ben elimle sıkarım, ne gerek var alete” diyerek elini parçalamış kaç tanıdık var sayamam. Erkeklerin el sağlığına yaklaşımı genellikle şu şekilde:
- “Çatlamış ama krem sürmeye gerek yok, tükürsem geçer.”
- “Kesik var ama bant takarsam iş yapamam, boş ver.”
- “Kırık mı? Hafta sonu bakarız.”
Erkek bakış açısı çözüm odaklıdır, kabul edelim. Ama bazen o çözüm biraz fazla stratejik (!) oluyor. Örneğin, Mehmet abi tornavida bulamayınca çivi çakmak için elini kullandı. Sonra da acı içinde “Ya elim de sağlam çıktı bak!” diye böbürlendi.
---
Kadınlar İçin: Ellerle Kurulan İlişkiler
Kadın forumdaşlar ise olaya daha empatik yaklaşıyor. “Ellerim çatladı, krem sürdüm ama Ayşe’nin önerdiği badem yağını da deneyeyim” diyerek ellerine hem bakım yapıyor hem de komşuyla ilişkileri güçlendiriyorlar. Onlar için el sağlığı yalnızca bir ihtiyaç değil, aynı zamanda sosyal bir bağ.
Bir kadın arkadaşım anlatmıştı:
“Bulaşık yıkarken ellerim mahvoluyordu. Komşum bana eldiven önerdi. Şimdi sadece ellerim değil, komşuluk ilişkilerim de düzeldi. Kahveye gidip ellerimizi kremleyip dedikodu yapıyoruz.”
Kadınların yaklaşımı daha çok: “El sağlığım iyi olmalı ki çocuğuma sarıldığımda yumuşacık hissedilsin, dostumun elini sıkarken güven versin.”
---
Günlük Hayattan Komik El Krizleri
- Ofis Senaryosu: Klavyeye bütün gün tıkır tıkır basan parmakların akşam eve gelince fare tutmaktan isyan etmesi.
- Mutfak Senaryosu: Soğan doğrarken eldiven giymeyen kahraman annelerin “Soğan kokusu çıkmıyor!” diye ellerini kahve telvesine bulaması.
- Baba Senaryosu: Çocuğuna bisiklet tamir ederken yanlışlıkla zinciri eline sıkıştıran babaların “Bu işte acı yok, tecrübe var” diye hava atması.
- Genç Senaryosu: Telefonda saatlerce oyun oynayıp “parmak kası geliştiren” gençlerin, ertesi gün tuşlara basarken şikâyet etmesi.
---
Bilimsel Veriler: Ellerimizi Hafife Almayın
Biraz da ciddi tarafa bakalım. Araştırmalara göre:
- El hijyenine dikkat etmeyenlerde grip ve mide enfeksiyonları %30 daha sık görülüyor.
- Sürekli deterjan, sabun gibi kimyasallara maruz kalanlarda egzamaya yatkınlık artıyor.
- Klavye, telefon gibi nesneler ellerimizi mikropların en sevdiği oyun parkına çeviriyor.
Yani ellerimize özen göstermemek, “küçük sorun” gibi görünse de aslında günlük hayat kalitemizi düşürüyor.
---
El Sağlığında Altın Kurallar (Biraz Mizah, Biraz Gerçek)
1. Krem sürmek: Erkekler için “baba parfümü” gibi utanılacak bir şey değil. Sür gitsin, kimse görmeyecek!
2. Eldiven kullanmak: Bulaşık eldiveni giymek seni kahraman yapmaz, ama ellerini kahramanca korur.
3. Dinlendirmek: Eller de mesaiye kalmaktan yorulur. Akşamları bir masaj yapın, teşekkür ederler.
4. Hijyen: El yıkamayı unutma. “Mikrop öldürür” efsanesi doğru değil, onlar seni güldürür.
5. İş bölümü: Eşinle iş paylaş, elleri biraz da o yorsun. Hem ilişki sağlığına da faydası var.
---
Erkek vs. Kadın Yaklaşımları: Eğlenceli Kıyas
- Erkek: “Elim kesildi, bant takma, daha çok kanasın ki mikroplar çıksın.”
- Kadın: “Elim kesildi, önce dezenfekte, sonra krem, sonra yara bandı… Bu arada komşuya da sorayım.”
- Erkek: “Benim elimde nasır var, demek ki çalışkanım.”
- Kadın: “Benim elimde çatlak var, demek ki kremim bitmiş.”
- Erkek: “Ellerim sert ama sağlam.”
- Kadın: “Ellerim yumuşacık, ama yine de güçlü.”
Bu farklılık aslında çok tatlı bir dengeyi gösteriyor. Biri pratik, diğeri duyarlı… Sonuçta ikisi de ellerini seviyor, sadece yöntemleri farklı.
---
Ellerimiz Olmasa…
Düşünün: Ellerimiz olmasa selfie çekemezdik, forumda yazı yazamazdık, sabah simidimizi bölemez, akşam televizyon kumandasını kimseye kaptırmazdık. Eller hayatımızın görünmez ama vazgeçilmez aktörleri. Onlara borçluyuz!
---
Forumdaşlara Sorular
Şimdi top sizde sevgili forumdaşlar:
- Siz ellerinize nasıl bakıyorsunuz? Krem, eldiven, dua… hangisi?
- Erkek forumdaşlar: “Tornavida-el” kullanımına dair itirafınız var mı?
- Kadın forumdaşlar: El sağlığını sosyal bağlarla nasıl ilişkilendiriyorsunuz?
- En komik “el kazanız” hangisiydi?
Hadi gelin, bu konuyu biraz ciddiyet, bolca kahkaha ile tartışalım. Unutmayın: Ellerimiz kahraman, onları güldürelim ki onlar da bizi taşısın!

Merhaba forumdaşlar,
Bugün sizlerle kimsenin üzerine pek düşünmediği ama hepimizin hayatını taşıyan o mütevazı kahramanlardan bahsetmek istiyorum: ellerimiz. Evet, yanlış duymadınız! Eller… Çay karıştırmaktan klavye dövmeye, çocuk kucağa almaktan uzaktan kumanda kavgasına kadar her iş onların omuzunda. Ama nedense iş “el sağlığı” denince çoğumuzun aklına ya kuaförde manikür ya da eve yeni alınan bulaşık eldiveni geliyor. Gelin biraz eğlenerek, biraz da düşünerek ellerimize gereken değeri verelim.
---
Erkekler İçin: Tornavida Gibi Kullanma Kardeşim!
Erkek forumdaşlarıma sesleniyorum: El dediğin şey matkap değildir, açacağı değildir, hele hele tornavida hiç değildir! “Şu vidayı ben elimle sıkarım, ne gerek var alete” diyerek elini parçalamış kaç tanıdık var sayamam. Erkeklerin el sağlığına yaklaşımı genellikle şu şekilde:
- “Çatlamış ama krem sürmeye gerek yok, tükürsem geçer.”
- “Kesik var ama bant takarsam iş yapamam, boş ver.”
- “Kırık mı? Hafta sonu bakarız.”
Erkek bakış açısı çözüm odaklıdır, kabul edelim. Ama bazen o çözüm biraz fazla stratejik (!) oluyor. Örneğin, Mehmet abi tornavida bulamayınca çivi çakmak için elini kullandı. Sonra da acı içinde “Ya elim de sağlam çıktı bak!” diye böbürlendi.
---
Kadınlar İçin: Ellerle Kurulan İlişkiler
Kadın forumdaşlar ise olaya daha empatik yaklaşıyor. “Ellerim çatladı, krem sürdüm ama Ayşe’nin önerdiği badem yağını da deneyeyim” diyerek ellerine hem bakım yapıyor hem de komşuyla ilişkileri güçlendiriyorlar. Onlar için el sağlığı yalnızca bir ihtiyaç değil, aynı zamanda sosyal bir bağ.
Bir kadın arkadaşım anlatmıştı:
“Bulaşık yıkarken ellerim mahvoluyordu. Komşum bana eldiven önerdi. Şimdi sadece ellerim değil, komşuluk ilişkilerim de düzeldi. Kahveye gidip ellerimizi kremleyip dedikodu yapıyoruz.”
Kadınların yaklaşımı daha çok: “El sağlığım iyi olmalı ki çocuğuma sarıldığımda yumuşacık hissedilsin, dostumun elini sıkarken güven versin.”
---
Günlük Hayattan Komik El Krizleri
- Ofis Senaryosu: Klavyeye bütün gün tıkır tıkır basan parmakların akşam eve gelince fare tutmaktan isyan etmesi.
- Mutfak Senaryosu: Soğan doğrarken eldiven giymeyen kahraman annelerin “Soğan kokusu çıkmıyor!” diye ellerini kahve telvesine bulaması.
- Baba Senaryosu: Çocuğuna bisiklet tamir ederken yanlışlıkla zinciri eline sıkıştıran babaların “Bu işte acı yok, tecrübe var” diye hava atması.
- Genç Senaryosu: Telefonda saatlerce oyun oynayıp “parmak kası geliştiren” gençlerin, ertesi gün tuşlara basarken şikâyet etmesi.
---
Bilimsel Veriler: Ellerimizi Hafife Almayın
Biraz da ciddi tarafa bakalım. Araştırmalara göre:
- El hijyenine dikkat etmeyenlerde grip ve mide enfeksiyonları %30 daha sık görülüyor.
- Sürekli deterjan, sabun gibi kimyasallara maruz kalanlarda egzamaya yatkınlık artıyor.
- Klavye, telefon gibi nesneler ellerimizi mikropların en sevdiği oyun parkına çeviriyor.
Yani ellerimize özen göstermemek, “küçük sorun” gibi görünse de aslında günlük hayat kalitemizi düşürüyor.
---
El Sağlığında Altın Kurallar (Biraz Mizah, Biraz Gerçek)
1. Krem sürmek: Erkekler için “baba parfümü” gibi utanılacak bir şey değil. Sür gitsin, kimse görmeyecek!
2. Eldiven kullanmak: Bulaşık eldiveni giymek seni kahraman yapmaz, ama ellerini kahramanca korur.
3. Dinlendirmek: Eller de mesaiye kalmaktan yorulur. Akşamları bir masaj yapın, teşekkür ederler.
4. Hijyen: El yıkamayı unutma. “Mikrop öldürür” efsanesi doğru değil, onlar seni güldürür.
5. İş bölümü: Eşinle iş paylaş, elleri biraz da o yorsun. Hem ilişki sağlığına da faydası var.
---
Erkek vs. Kadın Yaklaşımları: Eğlenceli Kıyas
- Erkek: “Elim kesildi, bant takma, daha çok kanasın ki mikroplar çıksın.”
- Kadın: “Elim kesildi, önce dezenfekte, sonra krem, sonra yara bandı… Bu arada komşuya da sorayım.”
- Erkek: “Benim elimde nasır var, demek ki çalışkanım.”
- Kadın: “Benim elimde çatlak var, demek ki kremim bitmiş.”
- Erkek: “Ellerim sert ama sağlam.”
- Kadın: “Ellerim yumuşacık, ama yine de güçlü.”
Bu farklılık aslında çok tatlı bir dengeyi gösteriyor. Biri pratik, diğeri duyarlı… Sonuçta ikisi de ellerini seviyor, sadece yöntemleri farklı.
---
Ellerimiz Olmasa…
Düşünün: Ellerimiz olmasa selfie çekemezdik, forumda yazı yazamazdık, sabah simidimizi bölemez, akşam televizyon kumandasını kimseye kaptırmazdık. Eller hayatımızın görünmez ama vazgeçilmez aktörleri. Onlara borçluyuz!
---
Forumdaşlara Sorular
Şimdi top sizde sevgili forumdaşlar:
- Siz ellerinize nasıl bakıyorsunuz? Krem, eldiven, dua… hangisi?
- Erkek forumdaşlar: “Tornavida-el” kullanımına dair itirafınız var mı?
- Kadın forumdaşlar: El sağlığını sosyal bağlarla nasıl ilişkilendiriyorsunuz?
- En komik “el kazanız” hangisiydi?
Hadi gelin, bu konuyu biraz ciddiyet, bolca kahkaha ile tartışalım. Unutmayın: Ellerimiz kahraman, onları güldürelim ki onlar da bizi taşısın!

