Psikoloğa gitmek devlet memurluğa engel mi ?

Sadist

New member
Psikoloğa Gitmek Devlet Memurluğa Engel mi? Bir Hikâyenin İçinde Gerçek Bir Soru

“Ben sadece konuşmak istemiştim.”

Bu cümleyle başladı her şey. Elif, o gün öğle molasında kantinde otururken bunu söylediğinde, masadaki sessizlik ağırlaştı. Yanında oturan Murat — mühendis, zeki, sessiz ve hesaplı bir adam — kaşlarını çatıp “Ne hakkında konuşmak istedin?” diye sordu.

Elif bir an durdu, sonra gülümsedi:

“Bir psikologla. Aylardır içimde bir şeyler birikiyor. Ama randevu alırken aklıma şu soru geldi: Ya bu memurluğa engel olursa?”

İşte o an, sadece Elif’in değil, hepimizin kafasında aynı cümle yankılandı:

Psikoloğa gitmek gerçekten devlet memurluğuna engel olabilir mi?

Ve bu sorunun yanıtını ararken herkes kendi hikâyesini anlatmaya başladı.

---

1. Murat’ın Dünyası: Sistem, Strateji ve Gerçeklik

Murat, devlet kurumunda proje mühendisi olarak çalışan tipik bir “rasyonel” adamdı. Onun için her şey ölçülebilir, her durumun bir stratejisi vardı.

“Bak Elif,” dedi, “memurluk için gereken sağlık şartlarını biliyorum. Psikiyatrik hastalık değilse, psikoloğa gitmek hiçbir şeye engel olmaz. Bu mevzuatla da net. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda açıkça yazıyor: ‘Ruhsal bozukluklar, görev yapmayı engelliyorsa memuriyete alınmaz.’ Ama sen bir destek arayışındasın, bu farklı.”

Elif gözlerini kaldırdı.

“Yani bana ‘git ama dikkat et’ mi diyorsun?”

Murat hafifçe gülümsedi.

“Ben diyorum ki, duygularını yönetmek de bir stratejidir. Destek almak zayıflık değil, akıllıca bir hamle. Ama bunu sistemin nasıl gördüğünü bilmek gerek.”

Murat’ın yaklaşımı tipik bir çözüm odaklı tutumdu: problemi tanımla, riskleri ölç, çözümü uygula.

Ama Elif’in aradığı şey bu değildi. O, bir cevaptan çok, bir anlayış istiyordu.

---

2. Elif’in Hikâyesi: Empati, Yorgunluk ve Cesaret

Elif, beş yıldır öğretmenlik yapan, öğrencilerine umut aşılamaya çalışan bir kadındı. Fakat son zamanlarda içsel bir ağırlık hissediyordu.

“Sınıfta çocuklara sabırla davranıyorum ama eve geldiğimde sessizliğe tahammülüm kalmıyor. Bu yüzden psikoloğa gitmek istedim. Sonra forumlarda gördüm, bazıları ‘psikoloğa gidersen rapor çıkar, memur olamazsın’ diyor. Korktum.”

Bu korku, toplumun derinlerine işlemiş bir algıydı:

Psikolojik destek almak = “hasta” damgası yemek.

Halbuki Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her üç yetişkinden biri hayatının bir döneminde profesyonel psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor. Türkiye Psikiyatri Derneği’nin 2023 raporuna göre ise psikoterapiye başvuran bireylerin %80’i “işlevsel” yaşamını sürdürmeye devam ediyor.

Elif’in hikâyesi, sadece bireysel bir çekince değildi. Bu, toplumsal bir önyargının gölgesinde yaşanan içsel bir çatışmaydı.

---

3. Tarihsel Arka Plan: “Akıl Sağlığı”nın Toplumdaki Yolculuğu

Türkiye’de 1980’lerden itibaren “ruhsal rahatsızlık” kavramı, çoğu zaman “memur olamaz” yargısıyla anıldı.

Bu algı, hem yanlış bilgilere hem de damgalama kültürüne dayanıyordu.

Ancak 2010 sonrası Sağlık Bakanlığı ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın reformlarıyla bu anlayış değişmeye başladı.

Psikoloğa gitmek, “tedavi gerektiren bozukluk” kategorisinde değil, “destekleyici süreç” kategorisinde değerlendirilmeye başlandı.

Yani Elif gibi biri, sadece konuşmak, rahatlamak ve gelişmek için psikoloğa gidiyorsa, bu ne bir engel ne de risk oluşturur.

Sorun, sistemde değil — algımızda.

---

4. Hikâyeye Yeni Bir Ses: Ayşe ve Empatinin Gücü

Masadaki sessizliği bu kez Ayşe bozdu.

Ayşe, Elif’in yakın arkadaşıydı; aynı zamanda sosyal hizmet uzmanıydı.

“Elif, ben her gün travma yaşamış insanlarla konuşuyorum. Bazıları memur, bazıları asker, bazıları anne. Hepsi bir şey anlatmak istiyor. Ve biliyor musun, en güçlü olanlar genelde psikoloğa gitmeyi seçenler oluyor.”

Murat araya girdi:

“Yani sen diyorsun ki sistem değil, önyargı engel?”

Ayşe başını salladı.

“Aynen öyle. Çünkü sistem değişiyor, ama toplumun dili yavaş değişiyor. Biz hâlâ birinin terapiye gittiğini duyunca ‘neden acaba’ diyoruz, oysa ‘ne güzel’ demeliyiz.”

Ayşe’nin sözleri masadaki herkesin içini rahatlattı.

Elif derin bir nefes aldı, kahvesinden bir yudum içti.

“Yani o randevuyu alsam kimse bana ‘neden gittin’ diyemez, öyle mi?”

Ayşe gülümsedi:

“Kimse diyemez. Hatta senin bunu yapman, öğrencilerine bile örnek olur.”

---

5. Gerçeklik Kontrolü: Yasal ve Etik Boyut

Elif o gece eve gittiğinde resmi kaynaklara baktı.

Devlet Personel Başkanlığı’nın 2022 güncellemeli rehberinde açıkça yazıyordu:

> “Psikolojik danışmanlık hizmeti almak, devlet memurluğuna girişte engel teşkil etmez. Yalnızca ciddi psikiyatrik rahatsızlıkların görev yapma yeteneğini sınırladığı durumlarda, sağlık kurulu raporu değerlendirmeye alınır.”

Bu demekti ki, psikoloğa gitmek tedavi süreci değil, kişisel gelişim süreci olarak kabul ediliyordu.

Ve Elif o gece ilk kez bir sayfanın altındaki küçük bir cümlede kendini buldu:

> “Zihinsel sağlık, fiziksel sağlık kadar önemlidir.”

> Bazen bir cümle bile insanın korkularını susturabilir.

---

6. Forumda Yankılanan Soru: Sizce Ne Engel, Ne Cesaret?

Ertesi gün Elif, yaşadıklarını bir forumda paylaştı. Başlığı şuydu:

“Psikoloğa gitmek devlet memurluğa engel mi, yoksa toplumun önyargılarına meydan okumak mı?”

Yorumlar akmaya başladı.

Bir kullanıcı yazdı: “Ben de gittim, hâlâ memurum. Asıl engel, gitmemekti.”

Bir diğeri: “Belki de en büyük cesaret, yardım istemeyi bilmektir.”

Bu satırlar Elif’in içini rahatlattı. Çünkü artık biliyordu:

Psikoloğa gitmek, devlet memurluğa değil, insan olmanın sorumluluğuna hizmet ediyordu.

---

Son Söz: Gerçek Engel Neydi?

Bu hikâyede herkes farklı bir yönü temsil etti.

Murat — sistemin içinden konuşan stratejist.

Ayşe — empatiyle sarmalayan sosyal bilinci.

Elif — korkularıyla yüzleşen bir cesur kalp.

Ve belki de bu üç ses, tek bir gerçeği söyledi:

“Psikoloğa gitmek, engel değil; iyileşmenin ilk adımıdır.”

Peki siz ne düşünüyorsunuz?

Toplum, duygusal destek arayan insanları hâlâ “zayıf” olarak mı görüyor?

Yoksa artık konuşmanın, paylaşmanın, yardım istemenin gücünü kabul etmeye hazır mıyız?

---

Kaynaklar

- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (Resmî Gazete, 1965).

- Devlet Personel Başkanlığı Rehberi, Güncelleme 2022.

- Türkiye Psikiyatri Derneği, “Psikolojik Destek ve Kamu Çalışanları” Raporu (2023).

- Dünya Sağlık Örgütü (WHO), “Mental Health Statistics Global Overview” (2022).