SGK dosyası kaç gün geriye dönük yapılır ?

Abdulferit

Global Mod
Global Mod
SGK Dosyası Kaç Gün Geriye Dönük Yapılır? Sosyal Adalet, Eşitsizlik ve Görünmeyen Emek Üzerine

Merhaba değerli forum üyeleri,

bazen bir bürokratik terim, aslında çok daha derin bir toplumsal hikâyenin kapısını aralar. “SGK dosyası kaç gün geriye dönük yapılır?” sorusu da bunlardan biri. İlk bakışta teknik bir mevzu gibi görünse de, bu soru Türkiye’de kayıt dışı istihdamdan toplumsal cinsiyet rollerine, sınıfsal eşitsizliklerden ırksal ayrımcılığa kadar birçok sosyolojik meseleyi içinde barındırıyor. Bugün bu konuyu sadece hukuki çerçevede değil; insanın emeği, onuru ve fırsat eşitliği üzerinden tartışalım.

1. SGK Dosyasının Hukuki Çerçevesi ve Gerçek Hayattaki Uygulaması

SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) kayıtları, bir çalışanın sigortasının başlatıldığı tarihi belirler. Resmî olarak bir işveren, çalışanı işe başladığı tarihten en geç bir gün önce SGK sistemine bildirmek zorundadır.

Ancak bazı durumlarda geriye dönük kayıt mümkün olur. İş kazası, belge eksikliği, mücbir sebep veya denetim sonucu tespit gibi nedenlerle geriye dönük sigorta yapılabilir. Pratikte bu süre genellikle 30 güne kadar kabul edilebilir; fakat geçmişe dönük tescil, her zaman SGK denetimi ve gerekçelendirme gerektirir.

Bu teknik bilgi önemli; ancak asıl mesele, neden bazı insanların sigortası hiç yapılmıyor ya da geç yapılıyor sorusunda yatıyor. Çünkü işin hukuki boyutu kadar, sosyal yapının işleyişi de belirleyici.

2. Kayıt Dışı Emeğin Toplumsal Cinsiyetle Kesiştiği Nokta

Kadınların iş gücüne katılım oranı Türkiye’de uzun yıllardır OECD ortalamasının altında. TÜİK verilerine göre 2024 itibarıyla kadınların kayıtlı istihdam oranı %33 civarında. Bu tablo, sadece ekonomik değil, toplumsal cinsiyet normlarının bir sonucu.

Kadınlar sıklıkla ev içi sorumluluklar, bakım emeği ve düşük ücretli sektörlerde yoğunlaştıkları için sigortasız çalıştırılmaya daha açık hale geliyorlar. Evde temizlik, yaşlı bakımı, tekstil atölyeleri veya tarım işçiliği gibi alanlarda çalışan binlerce kadın, “yarın sigortanı yaparız” denilerek yıllarca sistem dışında kalabiliyor.

Bu durum sadece yasal bir ihmal değil; kadın emeğinin görünmezleştirilmesinin bir yansıması. Kadınlar bu süreçte çoğu zaman haklarını arayamıyor, çünkü iş kaybetme korkusu, sosyal baskı ve ekonomik bağımlılık onları sessizliğe itiyor.

Bir forum üyesi olarak sormak istiyorum: Sizce toplumsal normlar, kadınların sosyal güvenlik sistemine erişimini nasıl etkiliyor?

3. Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı ve Sistemsel Direnç

Erkekler çoğu zaman aile geçimini üstlenme baskısıyla iş dünyasında daha hızlı ve kalıcı yer buluyor. Ancak bu da onları farklı bir çıkmaza sokuyor. Erkekler için sigorta, genellikle bir “hak” değil, “sorumluluk” olarak görülüyor. Bu algı, sistemin eksiklerini eleştirmek yerine “çözüm üretmeye” odaklanmayı beraberinde getiriyor.

Örneğin, bazı erkek çalışanlar “sigortam yapılmasa da önemli değil, işim garanti olsun” diyebiliyor. Bu tavır kısa vadede mantıklı görünse de, uzun vadede emeklilik, sağlık ve iş güvencesi haklarını zedeliyor.

Çözüm odaklı erkekler sistemin açıklarını kapatmaya çalışırken, aslında eşitsiz düzenin sessiz sürmesine katkı sunmuş oluyorlar. Burada erkeklerin suçlanması değil, sistemin yarattığı rol beklentilerinin farkına varılması gerekiyor.

4. Irk, Etnisite ve Sınıf Faktörlerinin Belirleyici Rolü

Türkiye’de mülteciler, etnik azınlıklar ve düşük gelir grupları arasında kayıt dışı çalışma oranı oldukça yüksek. Özellikle Suriyeli ve Afgan göçmenlerin büyük bir kısmı sigortasız, düşük ücretli işlerde çalışıyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) raporlarına göre, göçmen kadın işçiler bu konuda en kırılgan grup. Hem cinsiyetleri hem ırksal kimlikleri nedeniyle iş güvencesi neredeyse hiç olmadan çalışıyorlar.

Bu durum, SGK sisteminin teknik sınırlamalarından ziyade sınıfsal ve ırksal eşitsizliklerin kurumsallaşmış hâlini gösteriyor. Bir başka ifadeyle, SGK dosyasının geriye dönük yapılabilirliği sadece yasaya değil, çalışanın sosyal konumuna da bağlı hale geliyor.

Sizce sosyal güvenlik sisteminde ırk ve sınıf farkları ne kadar belirleyici olmalı? Devlet bu alanı düzenlerken hangi sosyal gerçekleri dikkate almalı?

5. Sosyal Yapı, Bürokrasi ve İnsan Gerçeği

Bir işçinin SGK kaydının geç yapılması sadece “bir gün gecikme” değildir; o gün, o insanın sigorta hakkı, sağlık erişimi ve gelecekteki emekliliğiyle ilgilidir.

Kayıt dışı çalışan biri için bir gün, bazen bir ömür anlamına gelir.

Sistemin bürokratik doğası çoğu zaman insan hikâyelerini görmezden gelir.

Oysa SGK gibi kurumlar sadece devletin değil, toplumun vicdanının da yansıması olmalıdır.

Sosyal güvenlik sisteminin etkin çalışabilmesi için, eğitimden sendikal örgütlenmeye, toplumsal farkındalıktan işveren sorumluluğuna kadar çok boyutlu bir dönüşüm gerekir. Kadınların sesini duyurabildiği, erkeklerin eşitlikçi yaklaştığı, farklı etnik ve sınıfsal grupların haklarının tanındığı bir sistem, gerçekten “sosyal” olur.

6. Kişisel Gözlem: Görünmeyenlerin Hikâyesi

Küçük bir tekstil atölyesinde çalıştığım dönemde, sigortası yapılmayan bir kadın arkadaşım, “Zaten yaşlanınca beni kim hatırlayacak?” demişti. O cümle hâlâ aklımda.

SGK dosyasının geriye dönük yapılması o gün onun için sadece bir bürokratik hak değil, var olduğunun kanıtıydı.

Bu deneyim bana şunu gösterdi: Sosyal güvenlik sadece devletin sorumluluğu değil, birbirimizi görme biçimimizdir.

7. Geleceğe Dair Düşündürücü Sorular

- SGK sistemi teknolojik olarak ilerlerken, toplumsal eşitsizlikleri de gerçekten azaltabilir mi?

- Kadın, göçmen ve düşük gelirli işçilerin görünmeyen emeği nasıl görünür hale getirilebilir?

- Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı ile kadınların dayanışmacı tutumu bir araya geldiğinde daha adil bir sosyal sistem kurulabilir mi?

8. Sonuç: SGK Dosyası Bir Formdan Fazlasıdır

SGK dosyasının geriye dönük yapılma süresi, yüzeyde teknik bir mevzu gibi görünse de, derinlerde adalet, eşitlik ve görünürlük tartışmasının tam merkezindedir.

Kadınların, erkeklerin, göçmenlerin ve düşük gelirli işçilerin deneyimleri birbirinden farklı olsa da, hepsini birleştiren ortak payda şudur: insan emeği değersizleştirilmemelidir.

Gerçek sosyal güvenlik, sadece dosyalarda değil, toplumun vicdanında başlar.

Kaynaklar:

- Sosyal Güvenlik Kurumu Mevzuat Portalı (2024)

- TÜİK Kadın İstihdam Verileri (2024)

- ILO Türkiye Raporu: “Kayıt Dışı İstihdamda Cinsiyet ve Göç” (2023)

- Kişisel saha gözlemleri (2017–2020)

- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Denetim Raporları (2022)